Yaşamın her alanında profesyonel standartların nasıl güven yarattığı ortada. Örneğin sertifikalar, laboratuvar testleri, vb. "uygunluk değerlendirmeleri” olarak adlandırılan değerlendirme süreçleri hayati rol oynamaktadır. Fakat ürün veya hizmet üreten bir firmanın/markanın sertifikalarına, test raporlarına veya bizim açımızdan somut görünen bulgularına güvenebilir miyiz?

Akreditasyon Nedir?

Değerlendirme hizmetlerinin sonuçlarına duyulan güven, bu hizmetleri sağlayan kişilerin, yani uygunluk değerlendirme kuruluşlarının güvenilirliğine ve teknik becerisine bağlıdır. Bu nedenle, özel ve kamu sektörlerindeki bu paydaşlar, kendi çalışmalarının kalitesini bir akreditasyon kuruluşu tarafından doğrulamalıdır.

Akreditasyon Nedir? (Doğrulayıcıların Doğrulanması) 

Akreditasyonun tanımı: “Ulusal bir akreditasyon kuruluşu tarafından, bir uygunluk değerlendirme kuruluşunun, belirli bir uygunluk değerlendirme faaliyetini gerçekleştirmek için uyumlaştırılmış standartlar tarafından belirlenen gereklilik ve yeterlilikleri karşıladığının onaylanması” şeklinde ifade edilebilir.

Bu amaçla uluslararası kabul görmüş ikili anlaşmalar kapsamında, pek çok akreditasyon teşkilatı faaliyet göstermektedir. Ülkemizde TÜRKAK, İngiltere’de UKAS ve Almanya’da DAR bunlardan bazılarıdır. Akreditasyon teşkilatlarının birincil amacı, başvuruda bulunan kuruluşları denetlemek suretiyle ilgili standartlara uygun olup olmadığına kanaat getirmektedir. Yapılan deneyimlerin bir sonucu olarak söz konusu hizmeti sağlayan şirket, tescillenmiş olur.   

Akreditasyonu anlamak için onunla ilişkili olan “uygunluk değerlendirme” ve “belgelendirme” kavramlarını da yakından tanımak gerekir.

Uygunluk Değerlendirmesi Nedir?

Kamu hizmetlerinin ve ekonominin pek çok dalında kalibrasyonlar, testler, muayeneler, laboratuvar akreditasyonu ve sertifikalar büyük önem taşımaktadır. Uygunluk değerlendirme hizmetlerinin temelini incelenen ürün, üretim süreci, hizmet, uygulama ve sistemlerin güvenlik ve kalite açısından güvenilir olup olmadığıdır.

Uygunluk değerlendirmesi ilgili kanunların, standartların veya diğer gerekliliklerin karşılanıp karşılanmadığının, başka bir ifadeyle bunlara uygun olup olmadığının doğrulanması gerekir. Bu nesnel denetimlerin uygulama alanları, çevre koruma ve gıda güvenliğinden elektrik endüstrisine veya halk sağlığına kadar geniş bir sektörü kapsamaktadır. Buna karşın uygunluk değerlendirmeleri, yenilenebilir enerji, tıbbi laboratuvar teşhisleri, sürdürülebilir tedarik zincirleri veya veri koruma gibi alanlarda da önemli bir rol oynar.

Belgelendirme Nedir?

Akreditasyon ve belgelendirme terimleri genellikle birbirinin yerine ve bazen birlikte kullanılır. Fakat bu iki terim arasında bariz bir fark vardır. Sertifikasyon, bir ürünün, üretim sürecinin veya hizmetin belirtilen gerekliliklere uygunluğunun üçüncü bir tarafça yazılı olarak güvence altına alınmasını temsil eder. 

Öte yandan akreditasyon, belirli standartlarda çalışma yetkinliğinin yetkili bir kuruluş tarafından resmi olarak tanınmasıdır. Tüm akreditasyon standartları, ISO 9001 standardında bulunanlar gibi kalite yönetim sistemlerinin ilkelerine sahiptir. Akredite edilmiş sertifikasyonu akredite olmayan sertifikasyonun üzerinde bir seviyeye koyan teknik yeterliliği gösterme yeteneğidir.

Akreditasyon ve Belgelendirme Arasındaki Fark

Belgelendirme, bir kuruluşun sistem veya ürünlerinin güvenilirliğini ve geçerliliğini üçüncü tarafça onaylanması iken; akreditasyon, sertifikanın belirli kriterlere göre bağımsız bir üçüncü taraf tarafından onaylanması olarak kabul görmektedir. Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), Türkiye için ulusal akreditasyon kuruluşudur. Rolü, test, muayene, kalibrasyon ve belgelendirme hizmetleri sağlayan kuruluşları (akreditasyon uygunluk değerlendirme kuruluşları olarak bilinir) ulusal uluslararası kabul görmüş standartlara göre değerlendirmektir.

Akreditasyon ve belgelendirme arasındaki bir diğer önemli fark, kapsadığı faaliyetlerle ilgilidir. Kuruluşlar belirli faaliyetler için ulusal ve uluslararası akreditasyon alırken, sertifikasyon bir bütün olarak şirketle ilgilidir. 

Örneğin, bir binanın hava kaçağı test edilmek isteniyorsa, ISO 9001 genel kalite sertifikasına (kalite belgesi) sahip bir kuruluş yerine ISO 17025 test standardına göre akredite edilmiş bir kuruluşu seçmek mantıklı olacaktır. Ayrıca ISO 17025 test faaliyetlerinin kendileri sıkı bir şekilde tanımlanmıştır, bu nedenle kuruluşun akreditasyon programı yakından kontrol edilmelidir; ses geçirmezlik testi için ISO 17025 akreditasyonuna sahip olan bir firmanın, hava kaçağı için mutlaka ISO 17025 akreditasyonuna sahip olması gerekmez.

Akreditasyonun Amaçları ve Faydaları

Uluslararası akreditasyon sistemi, tek tip standartlara ve dolayısıyla objektif olarak test edilebilir kalite veya doğrulanabilir kalite standartlarını temel aldığından, akredite edilmiş uygunluk değerlendirmeleri karşılaştırılabilir ve kuruluşlarının akrediteleri karşılıklı güven oluşturur.

Akreditasyonlar, mevcut kapsamları dahilinde akreditasyon kurumlarınca düzenlenen sertifikalar ve raporlar gibi, anlaşmalar ve mütekabiliyet anlaşmaları temelinde uluslararası olarak tanınmaktadır. Bu yaklaşım, küresel ticarin önündeki önemli engelleri ortadan kaldırır ve tüm firmalar açısından yönetim sistemi uygulamalarının daha geçerli olabilmesine imkân tanır. 

Üreticiler veya tedarikçiler, düzenlenmiş pazarlara erişim elde etmek, malları piyasaya arz etmek veya ilgili gerekliliklere uygunluk göstererek ürün risklerine yönelik sorumluluğu sınırlamak için akredite edilmiş uygunluk değerlendirmelerine ihtiyaç duyarlar. Örneğin, CE işareti, akredite edilmiş bir uygunluk değerlendirmesi temelinde belirli alanlarda verilebilir.

Akreditasyonlar günlük hayatımızı daha güvenli hale getirir, çünkü ürün ve hizmetlerin akredite doğrulayıcılarının arkasında başka bir devlet denetim kurumu vardır. Belki de akreditasyonların toplum genelinde ele alınabilecek en önemli faydası bu maddedir. 

Akreditasyon ve Yetki Verilmesi

Yüzlerce sektörde uygunluk değerlendirme kuruluşları, kendi çalışmalarının kalitesini ve güvenilirliğini piyasa katılımcılarına belirtmek için akreditasyon aracını gönüllü olarak kullanır.

Bunun yanı sıra sağlık, tüketici ve çevre koruma veya güvenlik mühendisliği ve gıda güvenliği gibi bazı hassas alanlarda, düzenleyiciler akreditasyonu uygunluk değerlendirme faaliyetleri için bir ön koşul olarak belirlemiştir.

Bu ve benzeri durumlarda akreditasyonun temelini teknik yeterlilik, tarafsızlık ve bağımsızlık (“teknik yetenek”) oluşturur. Ayrıca bu alandaki akreditasyon aynı zamanda ikinci bir adım için de bir ön koşuldur: yetkili bir düzenleyici tarafından tanımlanmış bir alanda uygunluk değerlendirme kuruluşu olarak hareket etme yetkisi (“yasal izin”) verilmesi.

Sürekli artan nüfus, mevcut ticari ve yerel altyapı üzerindeki baskıyı artırmaya devam ediyor. Artan mali ve çevresel kaygılarla birleştiğinde, daha güvenli, daha temiz ve daha akıllı ürün, hizmet ve projelere olan ihtiyaç hiç bu kadar büyük olmamıştı. Akreditasyon, riski kontrol etmeye, mevzuata uygunluğu göstermeye ve kalite güvencesi sağlamaya yardımcı olarak, tedarik zinciri boyunca ürünlerin ve hizmetlerin hem güvenli hem de yüksek kalitede olduğuna dair güven sağlar.